Translate

16 Ocak 2015 Cuma

Alışkanlıkların Verdiği Cesaretle Reddediyor Artık Seni Bu Beden... Kalbim mi O Hala Atıyor....


Söylenecek o kadar çok söz varken bir kelime etmek gelmedi artık yüreğimden. Canımı acıttım... Canım yine bedenime dardı.(Bir türlü genişletemedik zaten o kalıbı) Biliyorum geçecek, ' Daha kötüsünü atlattın kızım, bunlar sana vız gelir' diyor dış ses, ' Tabi ya bunlar ne ki hehey ben neler atlatmış hatunum nelerin üstesinden geldim, bu da geçer elbet..' Sonra duruyorum, gözlerim doluyor, ağlamaya ramak kala 'Değmez, eskiden de değmezdi şimdi de değmez, yapma ne gerek var bir de Arasat Meydanı'nda yana döne seni arayıp ' Benim yüzümden çok göz yaşı döktün medcezirlerimle ömründen çaldım. Helal Et Hakkı 'nı ' diyecek, derin bir nefes alıyorum geçiyor, işte birazcık... Bu kez fonda Murat Göğebakan'dan 'Keşke Tanımasaydım Seni' ... Böyle içime içime işliyor sanki her bir kelimesi. Keşke denilmez de küçücük bir aşk karşısında acizleşebiliyorum bir anlık gafletle, şiiri dinlerken aklımın ucundan değil beynimi deliyor o kelime ' Keşke...'. Sen Affet Allah'ım... Sen Affet... Biliyorsun binlerce 'İyi kilerim' var benim...

Neyse zaman geçti öfke dindi biraz da olsa fakat almış olduğum fevri kararlar değişmedi. Kendime sorduğum 'Neden' sorularım bitmedi. Kader konuşmaya başlayınca insan susarmış dedik susturduk içimizi elden ne gelir kalpten gelen aşk işe yaramayınca...

Artık ' Bir Adam Var ' çok sevdiğim diye başlayan cümleler yazamayacağım. Alışkanlıkların getirmiş olduğu kırgınlıklarla yazıyorum ben yazımı. O kadar vurucu o kadar etkili cümleler taşımayabilir artık bu satırlar. Benim acım ilhamımmış ya da insanın işte ne bileyim milyonlarca insan acısını ve mutluluğunu farklı dillerde farklı yöntemlerle anlatır ben zehrimi yazarak kusuyorum. Acını dindiriyor mu çığlıkların susuyor mu içinde diye soracak olursanız bilmiyorum ama yazmak, okumak, sessizliğini dinlemesi insanın, yanında kahvesi, bir de sigarası varsa en önemlisi sana bu sıkıntıları veren bir Rabbi, şükür eden bir canın varsa işte dağ olsa dertler toz olup uçuveriyor un ufak oluyor o sıkıntılar. Sen Seni eksik etme Allah'ım kalbimden... Sen varlığını eksik etme ömrümden...

İnsanlar kişilerin farklı yüzleriyle sadece aşkta mı karşılaşıyor sanki, mevki makam devreye girince, olmayan yüzlerine milyonlarca yüz ekliyor insanlar üstadım, vallahi gördüm. Artık şaşırmıyorum ama yeni olaylar yeni yüzler hala devam ediyor şaşırtmaya. Immmm Icarus'a ait bir laf vardı hani ' O kadarını da yapmaz diye düşündüğüm herkes tam olarak o kadarını yaptı.' yapmaz dediklerine karşı her zaman tetikte olmalı insan, hele de sevdiklerine karşı. Aslında o sevdiklerin seni üzdüğünde daha çok kırılırsın ama seversin işte kalbinde, evinin bir köşesinde hep onlara yer vardır. Çok sevmemek lazım üstadım sevdikçe kırılıyor insan. Ne diyelim ki; sevgimizi ziyan eden insanlar utansın.

 İnsan yaşadıkça tecrübe üzerine tecrübe kazınıyor beden bir süre sonra duyarsızlaşıyor o vurgunlar anestezi etkisi yaratıyor beynimizde ve sol yanımızda. Her şeye rağmen can yoldaşımın bana hatırlattığı o çok inandığım aşk vardı. Bir gün öyle çok seveceğim öyle çok sevileceğim ki İnandığım'ın gönderdiği hediyeyi öyle baş üstünde taşıyacağım ki anestezi etkisi yaratan o duyguların hepsi o anda son bulacak. Laf aramızda ben pek inanamıyorum buna ama dualarımız arasına bunu da iliştireceğiz artık tabi. Eeee hangi insan hak etmez ki çok severek çok sevilmeyi...

Kelimeler tükenir ama şimdilik. Tekrar gelip kelimeleri zincir yapacağım elbet.

Öne Çıkan

Sevmek ya da sevmemek işte bütün mesele bu!...

     İnsan sevmeye nereden başlamalı? Günün sorusu bu olsun.       İnsan en çok kendinin düşmanı ve yine en çok kendinin dostu. Bir söz va...

Popüler